3 DİN 3 SEMBOL
Tarih boyunca bir çok medeniyeti
ağırlamış, farklı kültürleri ve farklı dinleri barındırıp, kozmopolit bir
kültür yaratmıştır.Bu topraklarda Rum, Ermeni, Müslüman, Hristiyan halk
birlikte kardeş gibi yaşamışlar, Camii ile Kilise, Sinagog ile Ayazma yanyana
yeralmıştır.Tarihi yarımada, hoşgörünün doruğa ulaştığı topraklardır.
Yapılan kazılar sonucu ortaya çıkan bilgiler ışığında, İstanbul’da yaşamın üç yüz bin yıl öncesine kadar dayandığı bilinmektedir.Kurulan küçük koloniler sonrası kurulan ilk büyük medeniyet Byzantion’dur.Byzantion, Byzans yani Bizans kent olarak İstanbul şehrinin ilk atası ve Konstantinapolis’ten önceki adıdır.
Şehire daha sonra Roma İmparatorluğu hakim olunca şehrin adı kısa süreliğine Augusta Antonina olarak değiştirilmiştir. İmparator I. Konstantin tarafında Roma İmparatorluğu başkenti olarak ilan edilen şehrin adı Nova Roma olarak değişmiştir. İmparatorun ölümü sonrası ise şehrin adı bu kez Konstantinopolis’e çevrilmiştir.
1453 yılında İstanbul’un Osmanlı İmparatorluğu tarafından fethi, dünya tarihinde ortaçağ’ın sonunu simgelemektedir.Osmanlı fethi sonrası İstanbul Osmanlı’nın 3. ve son başkenti olmuştur.Fetihten hemen sonra Kapalı Çarşı ve Topkapı Sarayı kurulmuş, ardından bir çok okul ve hamam açılmıştır.Altın çağlarını yaşamaya başlayan şehre dünyanın dört bir yanından insanlar gelmeye ve yerleşmeye başlamışlardır.Yahudilerin, Hristiyanların ve Müslümanların birlikte dostluk içinde yaşadıkları bu dönem, şehrin inanılmaz kozmopolit toplum yapısının oluştuğu dönemdir.
Bu kadar çok istenen, bu kadar çok
feth edilen ve farklı kültürü barındıran başka bir şehir yoktur.
Bu nedenledir ki kentin kozmopolit
yapısı eşi benzerine rastlanamayacak kadar zengindir.
Farklı dinlerin farklı sembolleri,
sembolleşmiş sanat eserleri mevcuttur eşsiz şehir İstanbul’da.
Yolculugumuz bu kez hosgorunun sembolu olan Istanbul
tarihine...
Hayat bir yolculuktur...
Bu yolculukta beraber olabilmek dileğiyle...
Gezi Programı
Kadıköy
Evlendirme Dairesi önünde buluşmamız sonrası saat 09:00’da özel aracımız ile hareket.
10:00 – 11:00
Avrupa stili görkemli dış cephesi ile bilinen Aşkenazi Sinagogu, 1900 yılında Avusturya kökenli Aşkenazlar tarafından kurulmuş olup bir zamanlar Galata’da bulunan üç Aşkenaz sinagogunun en büyüğüdür. Aşkenazlar ilk olarak 14. yüzyılda Almanya’dan buraya gelmişlerdir.
Sinagogun merkezini örten geniş ve parlak renkli kubbe yıldızlarla süslenmiştir. Avizeler Viyana’dan getirtilmiştir. Sinagogda bulunan birçok levha Almanca olarak yazılmıştır. Abanoz tahtasından yapılmış ehal’de (Tora Dolabı) bir Osmanlı kasrının mimari formu göze çarpmaktadır: kubbeleri, at nalı biçimindeki arkları ve mukarnaları (oymalısarkıtlar) İslam mimarisinin tipik motiflerindendir.
On Emir’in yazılı olduğu çift tablet bile at nalı biçiminde şekillendirilmiştir. İki adet Azara (kadınlar balkonu) olan nadir sinagoglardan biridir. Sinagog, Aşkenaz geleneklerine bağlı kalarak Bar Mitzva, düğün gibi dini törenlerini yapmaya devam etmektedir.
11:15 – 12:45
Bir sonraki durağımız mimari bir harika olan “Kırmızı Mektep” Fener Rum Lisesi.
İstanbul'da
faaliyet gösteren çok az sayıda kalmış Rum eğitim kurumlarından biridir.
İstanbul'un en güzel yerlerinden birinde yer alan okul, gerek mimari yapısı
gerekse tarihsel değeri ile İstanbul’un en görkemli binalarından biridir.
Patrikhanenin arkasında, Sancaklar Yokuşu’nda bulunan okul, Fransa’dan
getirtilen kırmızı tuğlalardan yaptırıldığı için halk arasında “Kırmızı Okul”
diye de anılmaktadır. Haliç'in her iki tarafından da görülebilen okul, kırmızı
rengi ve kubbeli mimari yapısı ile hemen göze çarpmaktadır. Fener Rum Lisesi’ni
dışarıdan ziyaret ediyor ve inceleme şansı buluyoruz.
Bu gezimiz
sonrası yakın mesafede bulunan Fener Rum Patrikhanesi’ne yürüyerek
geçiyoruz. Fener Rum Patrikhanesi, 6 yy.dan itibaren Hristiyanlık aleminde önemli bir rol oynamıştır.Fatih Sultan Mehmet tarafından yasal statüsü verilmiş olan Patrikhane, Ortodoks Kiliseleri arasında simgesel bir otoritesi bulunmaktadır.İstanbul Patriği, “Ekümenik Patrik” sıfatı ile dünyadaki tüm Ortodoksların ruhani lideri olarak kabul edilmektedir.
13:00-14:00
Öğle yemeğimizi ekonomik özgürlüğü olmayan
kadınlara meslek kazandırmak amacıyla kurulan Balat Kültür Evi bünyesindeki
Vodina Kafe’de ev hanımlarının yaptığı lezzetli yemeklerden oluşan menü
alıyoruz
14:30 – 15:30
Öğle yemeğimiz sonrası Süleymaniye Camii gezimize başlıyoruz. Süleymaniye Camii, Kanuni Süleyman Sultan adına 1551-1558 yılları arasında, Mimar Sinan tarafından inşaa edilmiştir.Bu eser Mimar Sinan’ın kalfalık dönemi eseri olarak nitelendirilmektedir.
Camii, Osmanlı mimarisinin tipik örneklerinden biridir ve günümüze kadar yüzlerce deprem yaşamış olmasına rağmen en ufak bir hasar bile almamıştır.Camii’de bulunan 4 minare, Kanuni Sultan Süleyman’ın İstanbul’un fethinden sonraki dördüncü padişah oluşunu simgelemektedir.
Süleymaniye Camii, tarihi ve kültürel açıdan en önemli dini sembollerden birisi olarak kabul edilmektedir. Burada ayrıca Mimar Sinan, Kanuni Sultan Süleyman ve Hürrem Sultan türbelerini uzaktan görme fırsatı yakalıyoruz.
Süleymaniye Camii sonrası özel aracımızla hareket ediyor, gezimizi başlangıç noktasında sonlandırıyoruz.
Gezi Fiyatı
|
Kişi Başı
|
NAKİT / BANKA
HAVALESİ
|
140 TL
|
GEZİ FİYATINA DAHİL OLAN HİZMETLER
·
Özel araç ile transfer
·
Balat Kültür evi Vodina Cafe’de öğle
yemeği
·
Giriş ücretleri
GEZİ FİYATINA DAHİL OLMAYAN VE EKSTRA
ALINACAK HİZMETLER
·
Tüm kişisel harcamalar
Sn. Alp Kaya 1966'da İstanbul'da doğdu.
İlk ve ortaokul eğitimini hayatı boyunca kopmayacağı Beşiktaş semtinde
tamamladıktan sonra ABD'nin New York şehrinde lise ve ardından da Turizm
Otelcilik eğitimi aldı. Türkiye'ye dönerek Marmara Üniversitesi AEF İngilizce
Öğretmenliği Bölümü'nü bitirdi. Bu süre boyunca şehir turu rehberi ve
transfermen olarak meslekle tanıştı. 90'lı yıllar boyunca GCT, Tekser, Tourama,
Diana Turizm, İlyada, Danytour, ITS gibi acentaların Anadolu rehberliğini
yaptı. 1996 - 1999 yıllarında Smithsonian Enstitüsü ve 2003 - 2008 yılları
arasında da Londra Kraliyet Akademisi Tarih Araştırmaları Komisyonu için
konuşmacı olarak görev aldı. Londra City Üniversitesinde Doğu Akdeniz
Uygarlıkları Kültür Mirasları seminerlerini tamamlayan Alp Kaya, son on senedir
aralıksız İstanbul ve Kuşadası ağırlıklı olarak gemi rehberliğini sürdürmekte
ve butik yurtdışı turlarını organize etmektedir. Müzecilik üzerine araştırmaları
ve makaleleri olan Kaya, evlidir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder