Anadolu deyince aklıma ‘’dört
mevsim’’ gelir,
Yarısı sarı ve yeşil; yarısı beyaz ve
mavi.
Anadolu deyince, aklıma ‘’mimari’’
gelir.
Yarısı Selimiye; yarısı Ayasofya.
Anadolu deyince, aklıma ‘’çinar ve
selvi’’gelir.
Yarısı senin; yarısı sensiz.
Anadolu deyince, aklıma ‘’Melamet
Hırkası’’ gelir.
Yarısı Hacı Bektaş Veli; yarısı
Şems-i Tebrizi.
Anadolu deyince, aklıma ‘’aşk’’
gelir.
Yarısı Yunus Emre; yarısı Mevlana.
Anadolu deyince aklıma ‘’bir’’gelir.
Yarısı sen; yarısı ben
Ali Canip Olgunlu
Gezi Programı
1.Gün 14 Kasım Perşembe / İstanbul –Çanakkale-Truva- Kaz Dağları
Değerli Sacred7 Gezginleri ile sabah
07.00 Kozyatağı 08.00’de Ulus AkMerkez
önünde buluşma ve Çanakkale’ye hareket. Çanakkkale’de yemeğimizi alıyoruz.
Öğle yemeğimizin ardından Truva Antik kenti gezisine başlıyoruz.
Tarihteki adlarından biri Troya olan, Homeros tarafından yazıldığı sanılan manzum destanlarından biri olan İlyada'da bahsi geçen Truva Savaşı'nın gerçekleştiği antik kent, 1998 yılında Dünya Mirasları
listesinde, 1996 yılından beri de Milli Park statüsündedir.
Truva’nın öyküsünü Ali Canip Olgunlu’nun anlatımlarıyla
dinledikten sonra otelimize dönüyoruz. Konaklama ve akşam yemeği Kazdağları Çetmihan otelimizde…
Günün Söyleşileri: Truva Antik Kenti
ve Yunan Mitolojisi
2.Gün 15 Kasım Cuma / Bergama-Seferihisar
Sabah otelimizde alacağımız kahvaltımızın
ardından otelimizden ayrılıyor, Bergama’ya doğru yola çıkıyoruz.
Bergama’nın bugünkü adı antik dönemdeki ismi olan Pergomon'dan
gelmektedir. Antik çağda ilk kez keçi ve koyun derisinden parşömenin üretildiği Bergama,
muhteşem abideleriyle büyük bir şehir ve aynı adı taşıyan krallığın merkezi
olmuştur. ‘’Ölümün yasaklandığı, vasiyetnamelerin açılmadığı yer’’ olarak ifade
edilen Sağlık Kenti Asklepion ile
gezimize başlıyoruz. Ardından kırmızı
tuğlalardan yapıldığı için halk tarafından Kızıl Avlu olarak adlandırılan Serapis Tapınağı’nı, Berlin Müzesi’nde
sergilenmekte olan ülkemizden kaçırılmış en önemli eserlerden biri olan Zeus
Bergama Sunağı’ndan kalanları görüyoruz.Sunağın kuzeyinde Agora’ yı geziyor ve dünyanın en
dik tiyatrolarından olan, Anadolu’nun en dik Antik Kent Tiyatrosu’nu, Gynasion
ve Demeter Tapınağı, tanrılaştırılan
Roma İmparatoru Trajan için yapılmış Trajan Tapınağı,ünlü Bergama Kütüphanesi , II.Eumenes, Attalos Sarayları ve Askeri
Depolar gezilecek yerler arasında yer almaktadır.
Öğle yemeğimizin ardından
Seferihisar’a gidiyoruz. Seferihisar Konvoy Otelde akşam yemeği ve konaklama
Günün Söyleşileri: Bergama’da Yaşam
3.Gün 16 Kasım Cumartesi/ Seferihisar
-Efes
Sabah erken saatte otelimizde
alacağımız köy kahvaltısının ardından dünyanın en önemli antik kentlerinden Efes’e doğru yola çıkıyoruz.
Efes Antik Kenti gezimizde Arcadiane Caddesi, Tiyatro, Küretler
Caddesi, Memmius Anıtı, Herakles Kapısı, Traian Çeşmesi, Hadrian Tapınağı,
Scholastika Hamamları, Gymnasion, Ticaret Agorası, Siyaset Agorası, Odeon, Parlamento Binası,
Mozaikli Kaldırım, Paleastra ve Yamaç
evlerini görüyoruz.
Ege’nin Yunan kenti özelliklerinin
tamamını yansıtan, tiyatrosu, agorası, sokakları ve yaşam alanları arasında
gezinirken antik çağa yolculuğa çıkıyoruz.
Hıristiyan inanışına göre hac merkezi olarak kabul
edilen Meryem Ana Evi’ni
ziyaretimizin ardından Şirince'ye hareket ediyoruz. Selçuk’tan
zeytinlikler arasında uzanan yolun bitiminde
Ege’nin çok özel eski Rum köylerinden biri olan Şirince’ye varıyoruz ve öğle
yemeğimizi alıyoruz.
Akşam yemeği ve konaklama Kuşadası Charisma De Luxe otelimizde.
Günün Söyleşileri:
Efes’te Yaşam
4.Gün 17 Kasım Pazar
Sabah kahvaltımızın ardından Antik Kentlere
yolculuğumuz devam ediyor. Antik çağın en büyük tarihçilerinden olan, aynı
zamanda tarihin babası olarak bilinen "Anadolulu Heredot", kitabında
bölge için şöyle der:
"Panionionda toplanan İyonlar, kentlerini bizim yeryüzünde
bildiğimiz en güzel gökyüzü altına ve en güzel iklime sahip yörede
kurmuşlardır. Güneyden başlayarak ilk kentleri Miletosdur; hemen sonra Myus ve
Priene gelir..."
İlk durağımız Priene Antik Kenti’ni ziyaret ediyoruz.
Priene kentinin ilk yerleşiminin nerede kurulduğu
belli değildir. Kent M.Ö. 350 yillarina doğru bugünkü yerinde yeniden inşaa
edilmiştir. Milet'li ünlü şehirci-mimar "Hippodamos"un, kendi adıyla
anılan "Hippodamos Planı"na göre yeniden inşaa edilen bu kent,
arkeolojide Hellenistik çağın en güzel kentlerinden biri olarak bilinir.
Priene gezimizin ardından muhteşem Apollon Tapınağı ile antik
dönemin kehanet merkezi olan Didyma’yı ziyaret ediyor ve öğle yemeğimizi bu bölgede alıyoruz.
Öğle yemeğimizin ardından antik çağda bilim ve
felsefenin önemli portrelerinden olan Thales’in
adı ile anılan Milet Antik Kenti’ni
geziyoruz.
Milet’li Thales’in en ünlü sözü, “Kendini bil”
mesajını verir ve Delphoi’daki Apollon Tapınağı’na kazınmıştır. Dünyanın
ilk haritasını çizen Anaksimandros
Milet’lidir.
Antik kentler gezimizin son durağı Herakleia Latmos dağlarının eteklerinde
yer almaktadır. Adını Yunan tanrılarından biri olan Herakles’ten alan kenti
gezip surlar etrafında kısa bir yürüyüşün ardından dönüş yolculuğumuz başlıyor
Pegasus PC-175 uçuşu ile 20.10’da İstanbul’a
dönüyoruz. İstanbul’a varış ve gezimizin sonu
Günün Söyleşileri: Anadolu’da
Bilim Kültür ve Felsefenin ilk adımları
Gezi Fiyatı
|
Kişi Başı (İki kişilik
odada)
|
NAKİT / BANKA
HAVALESİ
|
1340 TL
|
Fiyata Dahil Olan Hizmetler:
Ali
Canip Olgunlu ile Günün SöyleşileriÖzel otobüs ile programda belirtilen tüm transferler ve geziler
3 gece oda kahvaltı konaklama
3 akşam yemeği
Efes Yamaç Evleri giriş ücretleri
TÜRSAB Seyahat Sigortası
İkramlar
Fiyata Dahil Olmayan Hizmetler:
Bodrum-İstanbul
dönüş uçak biletleri
Ören yeri girişleri(Müze kartı edinilmesini tavsiye ederiz)
Öğle yemekleri
Yemekler sırasında alınacak alkollü - alkolsüz içecekler
Kişisel harcamalar
Ören yeri girişleri(Müze kartı edinilmesini tavsiye ederiz)
Öğle yemekleri
Yemekler sırasında alınacak alkollü - alkolsüz içecekler
Kişisel harcamalar
- Programımızın operasyonel iş akışı TURSAB A yetki
belgesine sahip InIstanbul Turizm ve Yatçılık tarafından yapılmaktadır.
Hayat bir yolculuktur,
Bu yolculuğunuzda birlikte olabilmek dileği ile…Gezi Programı
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder